Napolyona Boyun Eğdirten Türk

Napolyona Boyun Eğdirten Türk Yazdır
 

Napolyon BONAPART’ın "DOĞU PROJESİ" çok meşhurdur. Avrupa'nın dillere destan komutanı olarak bilinen bu komutan, Mısır yoluyla Hindistan'a varmak, tarihi Baharat Yolu'nu ele geçirmek arzusundadır.

Bu arzusunu hayata geçirmek için sefere çıkan Napolyon Türklerin elindeki Filistin’de bulunan Akka Kalesi'ni kuşattı. Çünkü bu kaleyi arzusunun gerçekleşmesinin önünde engel görüyordu. Aklısıca bu kaleyi alıp engeli aşacaktı.

Akka Kalesi'ni Cezzar Ahmet Paşa savunuyordu. Bu Paşa'mız seksen yaşlarında bir kahramandı.

Napolyon Bonapart, saldırıya geçmeden önce Akka Kalesi Komutanı Cezzar Ahmet Paşa'ya bir mektup gönderir. Mektupta şu ifadeler yer almıştır:

"Senin gibi yaşlı bir ihtiyarla uğraşmak bana bir şey kazandırmaz. Önümde durma, kaleyi teslim et."

Cezzar Ahmed Paşa'nın cevabı çok serttir:

"- Allah'ın bize bu yaşta şahadeti lütfetmesi, rütbelerin en büyüğüdür. Gücümüz yeterse gelir, alırsınız."

Bu sert cevabı alan Napolyon, hiç zaman geçirmeden Akka Kalesi'ne hücum etti. Kuşatma 46 gün sürdü. Bütün gayretler nafile. İşin ciddiyetini anlayan Napolyon danışmanlarını toplayıp durum muhakemesi (değerlendirmesini) yapar ve bir subayıyla Cezzar Ahmed Paşa'ya ikinci mektubunu gönderir:

"- Saygı değer Ahmed Paşa! Kaleyi kahramanca savundun. Tebrik ederim. Bu kahramanlığın sebebiyle senin ve askerlerinin canına dokunmayacağım. Dilediğin yere gidebileceksin. Kaleyi teslim et."

Akka Kalesi'ni savunan Paşa'nın Napolyon'a ikinci mektubu birinci mektubundan daha serttir. Mektubunda der ki:

"- Devlet bu kaleyi düşmana teslim edelim, diye bizi vezir yapmadı. Osmanlının emanete hıyanet etmediğini bilmez misiniz?...

Bu cevabı alan Napolyon'un hayalleri yıkılır. Büyük hayal kırıklığı ile kendisini toparlamak için saldırıya birkaç gün daha devam ederse de, netice alamayınca kuşatmaya son verir.

Çaresizliğini şu tarihi sözleriyle itiraf eder:

"Kader beni bir ihtiyara rezil etti."

Bu olayı tahlil eden tarihçiler konu ile ilgili derler ki:

"- Eğer Napolyon'un Akka Kalesi önünde önü kesilmeseydi, bütün doğuyu ele geçirecekti."

Napolyon, mağlup olmuştur. Ümitleri de kırılmıştır. Askeri korkunç çöküntüye mâruz kalmıştır. Bu halet-i ruhiyle içinde geriye dönen Napolyon, mâruz kaldığı sonucun sebeplerini araştırır, konuyu danışmanlarıyla tahlil eder. Bu müzakerelerin neticesinde Osmanlı hakkında şu tarihi değerlendirmeyi yapar. İfadeleri aynen şöyledir:

"- Osmanlı'yı büyük yapan iki meziyet vardır:

1- Erkeklerinin cesur,

2- Kadınlarının iffetli olması.

Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol