Osmanlıdaki Hayvan Sevgisi
Osmanlıdaki Hayvan Sevgili | ![]() |
Osmanlı arşivlerinde yer alan 1856 tarihli bir belge, yüzyıllar boyu "yük hayvanlarına![]() Padişah 3. Murad, 1587'de "yük beygirlerine taşıyabileceklerinden fazla yük yüklenmemesi konusunda" ferman çıkardı. Fermanda, sahiplerinden, hayvanlarını iyi beslemeleri istenirken, hayvanlara tahammül edebilecekleri ağırlıktan fazlasını yüklemek de yasaklandı. 3. Murad'ın fermanından 300 yıl sonra 1856'da aynı konunun tekrar dile getirilerek Osmanlının, bu hassasiyetinin yüzyıllar boyu devam ettiğini görmekteyiz. Osmanlı arşivlerinde yer alan 2 Ekim 1856 tarihli belgede, yük taşıyan hayvanlara iyi davranılması için öteden beri uygulanan kurallar hayvan sahiplerine yeniden hatırlatıldı. Söz konusu belgede şöyle deniliyor: ![]() Fakat bir müddetten beri bu usule riayet edilmeyerek cuma günleri tatil edilmemekte ve sahipleri beygirleri yüklü olmadığı halde üzerlerine binerek birtakım çoluk çocuğa çiğnettirmektedirler. Bu hal layıksız bir şeydir ve asla caiz değildir. Bundan böyle bunların cuma günleri tatil ederek semerleri üzerine dahi çivi mıhlattırmaları kati olarak sağlanmalıdır. Ayrıca bu hususta beygir hamalları ile bu tür iş yapan diğer ekmek, sebze taşıyan esnafın kethüdalarına gerekli tebligatın yapılması ve esnafın devamlı kontrol altında bulundurulmasının şehremaneti yetkililerine dahi ifade kılınmasının tarafınıza bildirilmesi Meclis-i Vala'dan ifade edilmiş olmakla o yolda gereğinin yapılması hususunda tezkire yazıldı." Ancak 1856'da bu kuralın uygulanması konusunda bazı sıkıntılar yaşandı. Yük beygirleri ile ekmek, sebze, kömür gibi nakliyat yapan esnafın, cuma günleri de beygirlerini binek amaçlı kullandıkları tespit edildi. Bunun üzerine harekete geçen şehremaneti (zabıta), esnaf birlikleri başkanlarını "yük hayvanlarının haftanın 6 günü çalışacağı, bir gün dinleneceği" konusunda uyardı. Dinlenme gününde hayvanlara binilmemesi kuralının ihlal edilmemesi için görevli memurlar esnafı sürekli kontrol altında bulundurdu. Aslında çok basit gibi görünen bu hadisenin üzerinde biraz düşünüldüğünde, çok önemli mesajlar içerdiği görülmektedir. Hayvanlara gösterilen bu özen ve ihtimam günümüzde dahi örnek alınacak bir davranış biçimi olduğunu kabul etmek gerekir. Söz konusu icraat ve hayvanlara gösterilen duyarlılık, benzerine kolay rastlanmayacak bir uygulama olarak Türk tarihi açısından olduğu kadar dünya tarihi açısından da büyük önem taşımaktadır. |
Bugün 16 ziyaretçi (62 klik) kişi burdaydı!